Akışta olmak ne demek? Akışa bırakmak nasıl olur?

Akışta ol ! Akışına bırak ! Akışa güven !

Sıkça duyduğumuz bu akış nedir, nasıl bir şeydir, nasıl akışta olunur, olunursa nolur, şöyle bir etraflıca konuşalım 🙂

Madem işimize yarayacak, hayatımızı kolaylaştıracak, e neden akışın dışında kalalım ?

Öncelikle akış denilerek kastedilen şey, mevcut sistemdir, hali hazırda var olan düzendir, ilahi kurgudur.

Her şey kendi döngüsünde şaşmadan yüzer.

Hiçbir şey erken olamaz, istese de geç kalamaz.

Sistem içerisinde, her şey en doğru zamanda ve en olması gerektiği şekilde gerçekleşir.

O yüzden de, kendimize güvenmediğimizde bile, sisteme güvenmemiz gerekir.

Gezegenler hiç şaşmadan kendi döngüsünde hareketine devam eder.

Gece, gündüz, sabah, akşam, hepsi belirlenmiş bir düzen içinde, asla istisnası olmadan gerçekleşir.

Her şey Yüce Yaradan tarafından bir düzene konulmuştur ve bu düzen hiç şaşmaz, hata vermez.

Biz üzerimize düşeni yaparız, emeğimizi ortaya koyarız, dua ederiz, sistem de bizi destekler, ödülümüzü verir. Ancak biz ödülün nereden, ne şekilde, ne zaman geleceğini bilemeyiz. Çünkü her şey olması gereken haline varır.

Yol hep çıkması gereken yere çıkar.

Nereye yönelmemiz gerekiyorsa, bizi oraya götürür. Konular, süreçler bu yönde gelişir.

Her birimiz, bir yaşam amacı ile doğuyoruz. Bir şeyler yapmaya geliyoruz. Dolayısıyla planımız ne olursa olsun, varacağımız yer odur.

Bazen kabullenmiyoruz, değişime direniyoruz, istediğimiz bir şeyde ısrar ediyor, diretiyoruz. O şey olmayınca da acı çekiyoruz. Halbuki her seferinde olması gereken oluyor, olmaması gereken olmuyor. Ancak biz, olan içerisindeki hayrı sonradan görüyoruz.

Anda ve akışta olmayı beceremiyoruz. Çünkü bu her şeyden evvel teslimiyet gerektiriyor ve içimizde bu güveni duyamıyoruz.

Ya geleceğin kaygılarındayız, ya geçmişin acılarında. Şimdiye gelemiyoruz. Gelsek de duramıyoruz.

Kendimizi akışa bıraktığımızda ise ne olacak biliyor musunuz? Duruma göre şekil alabilecek, hayat bizi ne yana götürmek istiyor, mesajları okuyabileceğiz. Var oluş amacımızı fark edecek, yaşanan her şeyin o amaca hizmet ettiğini, bizi o forma dönüştürmek için gerçekleştiğini idrak edeceğiz. İşte orada teslimiyetin huzuru başlayacak. Biz bilincimizi, kendimizi sınırlamadıkça, hayat armağanlarını yağdıracak.

Rızkımız için kaygılanıyoruz mesela. Halbuki Allah kuş yaratıyorsa kuş yemi de yaratıyor. Bana aldırıyor o kuş yemini, penceremin önüne koyduruyor, kuşun karnını doyuruyor. Ne mutlu ki beni vesile kılıyor ama tabii ki ikramı o yapıyor.

Kabul edelim ve aklımızdan hiç çıkarmayalım ki, konu ne olursa olsun, evren her durumda ihtiyacımızı karşılar.

Bir yerden bir ışık görünür, bir kapı açılır, bir çözüm fikri aklımıza düşer illa ki.

Sıkı sıkı tutunmayalım hiç bir konuya. Olması gerekene izin verelim. Ruhumuza duş aldırır gibi, yıkayalım kaygılarımızı. Hayata gönderildiğimize göre, sistemin bizim için de planları vardır elbet 🙂

Herkese yaşam yolunda güven ve huzur dilerim,

Kocaman sevgiler,

Burçak Kayış

 

About the Author

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!